2020 ~ Meraklı Rakun

Merhaba!

Meraklı Rakun yayın hayatına başladı. Merak ettiğimiz şeyleri sizlerle paylaşmaya başlıyoruz, paylaştıkça büyümeyi umuyoruz.

Evdeki Spor Salonu

Sağlıklı yaşamak için spor salonlarına gitmenize gerek yok!

Türkiyede Magic the Gathering

İnceleme ve Sorunlar bu başlıkta.

Kickstarter

Projeniz için desteğemi ihtiyacınız var?

Sağlıklı Ses için Vokal İpuçları

Sesinize olan sevginizi nasıl gösterebilirsiniz?

4 Aralık 2020 Cuma

Sosyal Medya Yasası/Yasağı ve Sonuçları



Sosyal Medya nedir?

Sosyal medya platformları sadece fotoğraflar koyup birbirimiz ile konuştuğumuz basit platformlar değiller. Gerçek hayattaki sosyal etkileşimlerin dijitalleşmiş hali bu. Her nasıl rahatlamak için arkadaşlarınızla buluşuyorsanız, güzel görünmek için kıyafetler alıyor, etkileyici konuşmak için genel kültürünüzü arttırıyor, iş bağlantıları kuruyor, okul arkadaşlarınızla veya bulunduğunuz ortamda çevreye alışıyor vs vs iseniz. Buradada aynı şeyleri yapıyorsunuz aslında sadece araçlar değişiyor. 

Bu Yasanın Kapsamı nedir?

Maddeleri ve ihtiyacınız olan herşeyi haber sitelerinde bulabilirseniz burada biraz iç yüzünden bahsedeceğiz konunun. Yasanın kapsamı istekler karşılanmaz ise rest çekmek, anlaşma ve uzlaşmadan uzak yaptırımlar dayatılan bir yasa. Eminim ki sosyal medyanın güçlenmeye başladığı zamandan itibaren bu güne hazırlık yapılsa veya bu cezalardan önce durumu bir süreç olarak görüp ve/veya zank diye kanunlar yasaklar cezalar çıkmadan şirketler ile iletişime geçilip bir ilişki sağlanmaya çalışsa bu hale gelmezdi. 

Yasanın kapsamı bu, güç savaşları, egoların çarpışması. Tabi bunun ile sınırlı değil basit insanlar değiller kurumsallar ve devletlerden bahsediyoruz, bunlar çıkar arar. Hem maddi hem manevi. Devlet fikri ortaya koyan ve harekete geçen taraf, şirketler ise pasif kalmayı tercih eden ölü taklidi yapan. Bu yasa ile Devlet maddi açıdan bakıldığında para sirkülasyonunu takip etmek istiyor, vergi düzenlemeleri yapmak istiyor bunlar normal fakat birazda suyunu çıkarmak istiyor gibi geliyor, herşeye birşey uydurup açılan davalar kesilen cezalar ve ülkede muhattabın bulunmasının rahatlığı ile. Bu noktada eğer istekler varsa karşılığıda olmalı. Maddi açıdan güvenceleri sağlanmalı karşı tarafın ve gerekiyorsa vergiler ve diğer etkili kalemler tek tek düzenlenmeli uygun hale getirilmeli. Her biri için iki taraflı çıkarlara uygun anlaşmalar yapılmalı, dayatmalar değil, global dünyada güç dengesi çok değişti bu kadar fevri olunamaz diye düşünüyorum. Birde manevi kısımı var karşı tarafı en çok korkutan ise bu, ülkemizdeki hukuk sistemine güvenin çok zayıf oluşu. Diğer ülkelerin ve şirketlerin ülkemiz hakkında görüşü bu ki kendi vatandaşlarımızında görüşü bu. Çıkarlara uygun eğilip bükülebilen bir hukuk sistemi korkutucu. Kimse bu topun altına girmek istemiyor doğal olarak. Kafasına göre sansür uygulayan, hapise atan, karşısındakini önemsemeden kararlar veren ve uygulayan bir sistem haliyle kötüdür. Çok fazla ayrıntıya girmeyeceğim bu konuda. 

Yasaklar Gelir ise Sonuçları ne olur?

Süreç önümüzdeki ay reklamların engelleneceği sonraki aylar bant genişliğinin daraltılacağı şeklinde işleyecek. Eğer bir uzlaşma olmaz ise inanılmaz fazla sonuca sebep olur ve bunları yazabileceğimi sanmıyorum o yüzden en önemli bir iki tanesini yazayım.

  • Kesinlike ilk söyleyeceğim özgürlüğün kısıtlanması (Kuzey Koreye dönüşmekten çok korkarım açıkcası)
  • Reklam engeli ile iç ve dış ticaretin zayıflaması. (Ülkemizde yapılan ihracatın büyük firmalar ve kobiler dahil bir çoğu dijital pazarlama ile yapılıyor. Pazarı ve bağlantıları bu reklamlar kullanarak genişletiyor firmalar.)
  • Sosyal Medya ile ortaya çıkan yeni nesil iş tiplerinin kaybolması (Youtuberlar fenomenler o bu şu hep bu sistemleri kullanarak geçimlerini sağlıyorlar, bazıları ise küresel ortamda boy gösterip ülkemizi temsil ediyor. Bunların yokolması demek hem işsizliğin artması ki zaten covid yüzünden daha daha kötü durumdayız hemde ülkeye giren dövizin yokolması demek.
  • Bunun pandemi krizi esnasında yapılması sonucu etkiler (Herkes karantinalar yüzünden eve tıkılmış durumda aynı zamanda vatandaşın yaşadığı korku ve stresler çoook fazla. Bir çok insan bu mecraları kaçış olarak veya psikolojilerini stabil tutabilmek için kullanıyor. Bunları kaybolması büyük bir kaosa yol açar.)
  • Aynı şekilde kitlelerin kontrolü, bilgilendirilmesi ve gerektiği zaman manipülasyonu bu sistemler kullanılarak yapılıyor yöneticiler tarafından. Devlet ve kurumları açısındanda çok büyük bir kayıp olacaktır.

Dediğim gibi yazdıkça yazabilirim bu konuda çok fazla sonuç var çok fazla sebep var çok fazla hata var ve doğru hareketlerde var. Çok yönlü kaotik bir durum. Şu an içinde bulunduğumuz dijital ve sibernetiğe evrilen bu dünyada hakim olan şey kaos zaten. Hepimiz biliyorduk herşeyin entropiye yenik düşeceğini ama işlerin bu kadar karmaşık bir hal alacağını sanırım kimse bilmiyordu!


19 Kasım 2020 Perşembe

Big Mac Endeksi Nedir?

 Bu başlığımızdan Big Mac Endeksinden bahsedeceğiz. Peki nedir bu endeks ve ne işimize yarar?

Big Mac Endeksi (İngilizceBig Mac Index), The Economist dergisi tarafından yayınlanan ve birçok ülkenin fiyat düzeyini ve satın alma gücünü gösteren bir endekstirEndeks adını McDonald's restoranlarında satılan bir hamburger çeşidi olan Big Mac'ten almaktadır. İlk kez Eylül 1986 tarihinde yayımlanmıştır.Wikipedia


McDonalds'tan aldığımız hamburgerler her ülkede aynı fiyatta değil. Döviz kurundan kaynaklanan fiyat değişikliklerinden bahsetmiyorum firma her ülkeye göre dolar bazında farklı fiyat veriyor. Tabi ki aynı zamanda dolar kurundanda etkileniyoruz. 

Yapılan araştırmalara göre biçilen fiyat ve dolar kuru sonucu ortaya çıkan fiyat ile belirlenen rakama kaç tane hamburger alacağımız ülkenin alım gücünü gösteriyor. Buna "Purchasing Power Parity (PPP)" deniyor.

Bu PPP teorisi aslında çok işlevsel, biraz daha anlamaya yönelik düşünürsek; dolar 8.5i geçmişti şuan 7.55 civarında seyrediyor. Yani dolar türk lirasının 7.5 katı değerinde veya büyüklüğünde. Ama bu demek değil ki Türkiye'nin alım gücü Amerika'nın 7.5 katı altında. İnsanlarda bu yanlış anlaşılma mevcut, tabi ki maaşımızı dolarlamı alıyoruz gibi bir yaklaşım ile yaklaşıp aptallık etmeyeceğim tabi ki döviz kuru alım gücünü ve fiyatları doğrudan etkileyen parametrelerden biri. Fakat alım gücünü sadece bu şekilde karşılaştıramaz ve anlayamayız.

Şimdi alım gücü olayını biraz anladık, Big Mac endeksinin yararını biraz daha anlamak için şu örneği verebilirim. Türkiyede yapılan manav alışverişi ile endonezyada yapılan manav alışverişi tamamen farklı ve sağlıklı ekonomik veri alabilmemiz mümkün değil fakat big mac heryerde big mac. Evet fiyat düzenlemeleri vergisi ıvırı zıvırı var ama yine global olarak en ortak mal diyebiliriz. Mesela hindistanda kırmızı et yani dana eti günah o yüzden tüm McDonalds ürünleri tavuklu ama yine BigMac var tavuklu Big Mac. Bu bize doğru veriler alabilmemizi sağlayan bir araca dönüşüyor.


Nasıl Kullanabiliriz / Bize Ne Yararı Var

  • Ülkelerin para birimlerini rahatlıkla karşılaştırabiliriz.
  • Big Mac yapımında kullanılan et, ekmek, domates, soğan, peynir ve diğer tüm malzemelerin fiyatı hakkında bilgi edinebiliriz.
  • Ülkemizin ekonomisi ne durumda takip edebiliriz.
  • Alım gücünü tahmin etmemize yardımcı olması sebebi ile yapacağımız yatırımları anlamamız ve daha doğru analizler yapabilmemiz için güçlü bir araç.

21 Mart 2020 Cumartesi

Corona Virüs?!


Tekrar merhabalar, bu yazımın yüzde yüz dikkate alınmamasını ve kişisel görüşlerimi içine alacağını başlamadan belirtmek isterim.

Gündemin en büyük olayı sanırım yaşadığımız covid-19 salgını, orada olmayı hakediyor haliyle. Oldukça hızlı yayılan, popülasyonu özellikle belirli kitleleri büyük oranda tehdit eden bir pandemi. Çıkış sebebi veya dünyayı nasıl çevrelediği, nasıl ve ne zaman sona ereceği gibi sorular düşündürse bile şu an bana sorarsanız hiç önemli değil bu soruların cevapları. Şu an önemli olan soruna odaklanmak, paniğe ve cahilliğe engel olmak. Kesinlikle diyorum ki kendinizi ve sevdiklerinizi korumak için hareket edin.


An itibari ile en büyük problem çevredeki insanları düşünmeden kendisini çok fazla düşünen ama bunu yaparak hatalı hareketler yapan insanlar. Ve hareketleriyle hata yapan çok fazla variyasyonda insan tipi var.
- Marketlerde stok tüketen bilinçsiz kitle.
- Hastalık belirtisi göstermeden maske takan ve stokları tüketen kitle. (Maske kullanımı virüs taşıyorsanız çevrenize bulaştırmamanız için bir araç, dışarıdan gelen virüsü engellesin diye değil.)
- Fırsatçılık yaparak fiyatları arttıran üretici ve satıcılar. (İyi ki yaptırım geldi)
- Umursamadan sokaklarda dolaşan ve bana bir şey olmaz diyen distribütörleri.
- Bana bir şey olabilir ama bedava otobüse binerim gezerim diyen 65 yaş üzeri kitle.
- Yanında başkalarını götürmek isteyen enfekte bireyler.
- Bilinçsiz sağlık çalışanları.
- Çok fazla panik yapan ve çevresini kaosa sürükleyen kitle.

Gibi gibi. Çok fazla hata yapılıyor. İnsanlar soğuk kanlılığını kaybediyor. En büyük tavsiyem buna engel olun kendinizi rahatlatın ve gidip ellerinizi yıkayın. Sonra gidip ailenizden başlayarak arkadaşlarınızı, çevrenizi rahatlatacak konuşmalar yapın. Söyleyin ellerini düzenli yıkasınlar insan içine çıkarken karşılaştıkları insanları düşünerek hareket etsinler bu şekilde kendileri için daha iyi olanı dolaylı yoldan ve daha kısa süreden bulabilirler. Bu insanlara söyleyin onlarda çevresine söylesin. Duyarlı, dikkatli ve soğuk kanlı olunur ise tehlike minimum seviyede tutulabilir.


Unutmayın bu tarz pandemiler insanlığın her evresinde ortaya çıkmıştır, düzenin doğal sonucu bu. Öldürücülüğü ve yayılma hızı korkutuyor tabi ki ama yaşadığımız dönemin etkisi bir çoğu. Teknoloji ile dünya küçüldü, bu durum yayılma hızını inanılmaz ölçüde arttırdı. Küçük bir dünyada yaşıyoruz artık, dünya popülasyonu cabası. Öldürücülüğü ise vücudun kritik bir noktasını etkilediği için, nefes almadan yaşayamıyoruz ne yazık ki ve virüsün ilgi alanı solunum yolumuz. Gerekli bütün ayrıntılara sahibiz. Lütfen bunları göz önünde bulundurun. Ne aşırı korkup mantıksız hareket edin ki aşırı korkacağınız bir raddede değil hastalık, ne de çok basit bir şeymiş gibi görmezden gelin umursamazca kendinizi ve çevrenizi tehlikeye atın.

Lütfen kendinize iyi bakın, görüşmek üzere!

12 Ocak 2020 Pazar

Alternatif Zamanı - Bölüm 1: Photoshop vs GIMP


Evet sektörün en ünlü görüntü manipulasyon programı. Bize sunduğu güzellikler için teşekkür etmem gerek fakat bir kaç kötü yanı var tabi ki. Bunlardan en büyüğü bana sorarsanız ömür boyu lisans satın alamıyoruz. Creative Clouda her ay 280 lira vermemizi istiyor ki bu uzun vadede korkunç bir rakam, özellikle bireysel tasarımcılar ve freelancerlar için. O yüzden fiyat kısmını baz alarak alternatifler sunacağım size.

Bahsedeceğim tüm programlar endüstriyel seviyede ve hepsinin güçlü yanları var. O yüzden sadece photoshop alternatifi olarak değil ek araçlar olarak görebiliriz. Mesela ben Photoshop kullanıyorum ama yanında açık kaynaklı ve ücretsiz bir yazılım olan GIMP kullanıyorum. Söylemem gerek ki GIMP şaheser bir yazılım. Linux kullanıyorsanız sizin kurtarıcınız.

Anlamış olacaksınız ki asıl alternatifimiz GIMP çünkü ücretsiz. Şimdi güçlü yönlerini maddeleyeyim.
  • BEDAVA! Bisürü ücretsiz update.
  • Taşınabilir bir program yani inanılmaz az yer kaplıyor rakipleri ile karşılaştırınca.
  • Photoshopun yapabileceği çoğu şeyi yapıyor.
  • Zayıf donanımlı bilgisayarlarınız ile kullanabilirsiniz.
  • Tutarlı ve hızlı
  • Daha özelleştirilebilir ve esnek arayüzü var. (Kullanıcı dostu değil pek, bir kaç video izleyip alışmanız lazım.)
  • Photoshopta bulunan gereksiz ıvır zıvırlar, dikkat dağıtan ögelerin hiçbiri yok.
  • Son olarak her formatta kayıt edebiliyoruz, PSD dahil.
Zayıf yönleri ise;

  • Photoshopta bulunan Camera RAW yok, RAW görüntüleri düzenleyemiyoruz.
  • Tahmin edilebileceği gibi Photoshop daha fazla araca sahip ve bu sebeple daha güçlü. Adobe sisteminin arkasında etkili bir yapay zeka sistemi çalışıyor.
  • Photoshoptaki gibi CMYK gibi renk formatlarını kullanarak çıktı alamıyoruz.
Olumsuz yönlere bakıp hemen moral bozmamak lazım yinede GIMP inanılmaz kuvvetli. Eğer bireysel çalışıyorsanız süper bir yol arkadaşı, Adobe biraz daha "Business Friendly". Diğer alternatifler ise şöyle;

Bu arada bunların hepsi piksel odaklı programlar.
  • GIMP - BELEŞ - Win/Linux/Mac
  • Procreate - IOS - 10$ - Bu yazılım daha çok dijital boyama işleri için güzel.
  • Rebelle - Windows/Mac - 68$ Ömür Boyu - Buda daha çok dijital çizim odaklı.
  • Art Rage - Windows/Mac - 79$ Ömür Boyu - Yine dijital çizim odaklı bir program.
  • Affinity Photo - Windows/Mac - 350 Lira Ömür Boyu - Bu photoshopla aynı işi yapıyor.
  • Photopea - Browser - Free - Tarayıcı uygulaması arayüzü photoshopa çok benziyor.
  • Pixelmator Pro - Mac - 40$ 
  • Pixlr - Browser - Free
  • Corel PhotoPaint - Windows - 600$ Ömür Boyu - Photoshoptan sonra en güçlülerden.
  • Paint.net - Windows - Free
  • Sumo Paint - Browser - Free/Pro 4$/ay
  • Acorn - Mac - 30$
Falan filan bunlar kalitesi en yüksek olanlardan ve kendimde birçoğunu denedim ve beğendim. Eğer sıkıldıysanız veya gıcık olduysanız photoshopa bir deneyin.