Meraklı Rakun: Eğlence

Merhaba!

Meraklı Rakun yayın hayatına başladı. Merak ettiğimiz şeyleri sizlerle paylaşmaya başlıyoruz, paylaştıkça büyümeyi umuyoruz.

Evdeki Spor Salonu

Sağlıklı yaşamak için spor salonlarına gitmenize gerek yok!

Türkiyede Magic the Gathering

İnceleme ve Sorunlar bu başlıkta.

Kickstarter

Projeniz için desteğemi ihtiyacınız var?

Sağlıklı Ses için Vokal İpuçları

Sesinize olan sevginizi nasıl gösterebilirsiniz?

Eğlence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Eğlence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ağustos 2018 Pazartesi

World of Warcraft Battle for Azeroth - Bu Expansion Nasıl ve Neler Yapmalıyız


1 Haftalık İzlenimler 

Hikayeyi bir kenara bırakalım, çok fazla kaynakta bu konuda bilgiye ulaşabiliyoruz. Bu genişletme paketi pvp odaklı, War Mode olayı oldukça ilginç bir hava katmış durumda ki raid ve mythic pluslar ile bir çok içerik henüz oyuna gelmemiş durumda. Şu an warmode açıp ırklar birbirini katlediyor ve raidler karşı haritaları basıyor bolca. Onun dışında pek bir şey anlayabilmiş değiliz, gearlanma odaklı bir gameplay mevcut raidler gelene kadar. Peki şuan nasıl gearlanırız ve gold kasarız?

Raidlere ve Mythic+ lara Hazırlık

Şuan sanırım en önemli mesele nasıl ilevelımızı yükseltiriz ve raidlere hazır oluruz. Blizzard çok fazla yapılacak içerik koymuş bizim için. Çoğu hardcore player ve streamer şuan günde 20şer saat oynamakta bunlara yetişmek için. Küçük bir listenin ardından açıklama yapacağım. Yapılacaklar listemiz şöyle;
  • World Questler
  • Günlük Heroic Dungeonlar (ilevel drop 325 - 355e kadar titanforge oluyor)
  • Haftalık Mythic Dungeonlar (ilevel drop 340-370e kadar titanforge oluyor)
  • Isle Expeditions
  • War Campaign
  • Reputation Farm
Bunlar şuan yapılacaklar listemiz gearlanmak için. World Questler hem reputation hem gear hemde azerite power veriyor. Öne geçmek istiyorsanız bu paket gelen artifact neckinizi azerite power ile mümkün olduğunca güçlendirmeniz gerekiyor o yüzden world questler çok kritik ve reputation olayına birazdan değineceğim. Günlük heroicler ve isle expeditionslar ile yine bol bol azerite power kasılıyor bunlara vakit buldukça yönelmeniz gerekiyor. Azerite power dışında reputation olayı inanılmaz kritik durumda. Champions of azeroth factionu ile mümkün olduğunca çabuk exalted olmanız gerekiyor. Sebebi ise 355 item vermekte ve friendly, honored ve revered olduğunuzda neckinizi 15 item level güçlendiren itemlar alabilmektesiniz faction lideri magni bronzebearddan. Yani en önemli reputation champions of azeroth, ikinci önemli factionımız ise honorbound. Bu faction bizim war campaignimizi ilerletmemiz için gerekiyor peki war campaign ile ne yapıyoruz? Bu sorunun cevabı geçmiş paketlerdeki class hall mantığını kapsıyor, missionlar vs. Bunun dışında ise ally ve horde için 1 er dungeon kilitli durumda, bu dungeonların kilidini açmak için honorboundla ilerlemek ve war campaigni yapmak gerekiyor. Bunun dışında honorbound npcsinden outpost görevleri satın alabiliyoruz, outpostları açarak karşı adada outpostlar açıp uçuş noktaları edinebiliyoruz. Bunun ardından diğer reputationlarıda kasmamız gerek tabi ki, gear, pet vs getirileri yanısıra ilerleyen safhada uçabilmek için tüm reputationları yine ve yeniden exalted yapmamız gerekmekte. Yani günlük işimiz baya fazla ki daha dungeonları işin içine sokmadık. Dungeon olayında ise 805 item olana kadar normal ardından heroic yaparak ekipman kazanabiliriz. Tercihen 820+ olduğunuzda mythic deneyebilirsiniz, şuan dungeonlar gerçekten çok zor. Biraz taktik inceleyip iyice giyinin sonra saldırın derim. Peki gearlanıyoruz yavaş yavaş nasıl ve neden gold kasarız?

Hadi Gold Kasalım

Öncelikle neden gold kasalım sorusuna bir yanıt vereyim. En önemli etkenlerden biri blizzard oyuna yeni bir mount koydu. Mountun adı Mighty Caravan Brutosaur.



Bunu elde etmek pek kolay olmayacak çünkü fiyatı 5 milyon gold. Fakat istemek için bir çok sebebimiz var. Bunun dışında herşey ateş pahası şuan raide hazırlanırken flaskınız, geminiz, prepotunuz herşeyiniz acaip pahalı olacak. Ve hepsine yetişemezsiniz o yüzden herşeye ulaşımın tek kaynağı bissürü gold sahibi olmalısınız. Bunun dışındada şuan oldukça popüler olan inscription trinketi Darkmoon Deck : Fathoms var. Bu bir çok melee classın bis trinketi ki raidler geldiğinde raidden düşen trinketlerden bile çok daha iyi olduğu söyleniyor şuan yapılan simülasyonlara göre. Ilk geldiğinde milyonluk fiyatı vardı fakat hafta içinde satın alınabilir hale geldi sanırım. Yani bu yüzden para kasmalısınız oyunu oynarken bir çok şeye sahip olmak isteyebilirsiniz. Şimdi nasıl gold kasabilirsiniz?

  • Gathering Meslekleri (Mining, Herbalism, Skinning, Fishing)
  • Crafting Meslekler (Blacksmith, Alchemy vs)
  • BoE Farmı (Satılabilir world droplar 350 item level düşüyor ve oldukça pahalılar)
  • Boost Servisleri
Şimdi gidip maden, bitki, balık toplayıp direk satarak deli gibi para kazanabileceğiniz bir dönemdesiniz. toplayın ve saatte direk 100k kazanın. Fakat skinning pek karlı değil şuan fiyatları çok düşük o yüzden bunu gözardı edebilirsiniz. Bitkiler, madenler ve balıklar çok iyi durumda. Craftingde ise neye el atsanız para var aslında inscription ile bahsettiğim pahalı trinketi craftlayabilirsiniz (onun dışında pek para yok), blacksmith gibi armor ve silah craftlayan mesleklerde ise çok pahalı yan ürünler var. Mesela follower ekipmanları satılabiliyor ve missiondan dönerken herb, mine vs getiriyorlar veya blacksmithin craftladığı mine yaparken attan inmememizi sağlayan yan ürünler oldukça pahalı. Aynı şekilde cooking ile yapılan yemeklerde inanılmaz pahalı. Şuan geçen paketlerden farklı biçimde alchemy, jewelcraft ve enchanting para yapamıyor. Fakat raid ve mythic pluslar geldiğinde onların devri başlayacak o yüzden elinizdeki flaskları, gemleri, enchantları depolayın insanlar gearlandığında bunlara ihtiyaç duyacak o zaman zuladan çıkarın ve zengin olun. 

Boe farmından bahsetmem gerekirse, çok fazla güzel boe var şuan. Mesela eski ışın kılıcı transmogu teebunun yeni versiyonu var.






Ve silah olarak kullanmayada müsait durumda inanılmaz güçlü bir unique özelliği var. Bunun dışında 350 item level her zırh parçası bisürü ıvır zıvır, yeni mountlar vs düşüyor. Ve anında satılıyor tabi ki. 






Peki en efektif nerede farmlayabilirsiniz? Voldun haritasının alt kısmında bulunan bir alanda çok hızlı moblar çıkmakta (Hyperspawn). Burada tek başınıza farm yapamıyorsunuz bir gruba ihtiyacınız var. Custom gruplarda ise bunu yapan yüzlerce insan var. Girip boe farm, dune farm falan yazıp bisürü parti bulabilirsiniz. Haritadaki yerinide koyayım.


Burası benim kullandığım lokasyon, gittiğinizde tapınakta küçük küçük açık odacıklar var içerisindede 7 8 tane yılan yaratık. monk tankınız yere statue koysun sizde kesin ve kestikçe çıksın. Çıkan mountun adıda Dune Scavenger. Oldukça tatlı kendisi. Boe ve mount farmında üzerinden geçtiğimize göre son bir gold yöntemi kalıyor. Buda boost servisleri.

Şimdi çucuklar blizzard gold karşılığı yapılan dungeon ve raid boostları destekliyor yani hiçbir illegal durum olmadığını söyleyebilirim yani ban riski yok. Bu sistem ilerleyen zamanlarda mythic+ ve raid boostu olarak evrilecek olsada şuan heroic ve mythic dungeonları satabiliyorsunuz. 4 kişilik bir grup toplayacaksınız tecrübeli tank+healer+2dps sonra ana şehre gidip müşteri aramaya başlayabilirsiniz. Fiyatlar çok değişiklik gösteriyor şu sıra gerçi ilerdede öyle olacak o yüzden güncel olmalısınız. Mesela şuan oynadığım server olan Twisting Netherda 50-150k arası heroic/mythic boostlar.. Size tavsiyem çok yüksek gear seviyesinde olmadan ve yeterince dungeon tecrübesi edinmeden buna girişmeyin. Benden bu seferlik bu kadar, herhangi sorunuz olur ise mail atabilirsiniz. Keyifli günler dilerim!


16 Ekim 2015 Cuma

MOBA Nedir, Nasıl Oynanır?


Evet, MOBA yani Multiplayer Online Battle Arena veya Çevrimiçi Çok Oyunlu Savaş Meydanı. Son yıllarda oldukça popüler olan bu oyun türü hakkında birşeyler söylemek istiyorum. Öncelikle bahsetmem gerekirse, İlk MOBA Dotadan biraz önce ama yine Warcraft3: Reign of Chaos ile ortaya çıkmıştır. Ardından Icefrog adlı tasarımcı ile şanlı Dota (Defence of the Ancients) oyuncuları ile buluştu. Daha sonra bildiğiniz üzere Valve Dotayı satın aldı ve Blizzard'dan ayırdı. Yine bildiğiniz üzere Dota inanılmaz bir fan kitlesi bulunduran bir oyun ve bundan vazgeçemeyen yıllardır Dota ardından Dota 2 den kurtulamayan bir çok insan bulunmakta. Diğer oyunlara göre biraz daha seçkin oyuncu kitlesine sahip olduğunu söyleyebilirim, neyse bundan daha sonra bahsetmeliyim sanırım. 2009 yılının sonunda Riot Games League of Legends'ı yarattı. Lol ticari amaçla yaratılmış bir oyun karakter ve skin yani kostüm satın alma olayları birçok yapımcının dikkatini çekti. Daha sonra bu mantık bir virüs gibi yayıldı. Başarılı oldu tabi ki şirketler oldukça zengin oldu bu zekice fikir ile. Daha sonra benzer olarak Heroes of Newearth ve birçok MOBA oyun piyasaya çıktı. Standart MOBA mantığını değiştiren bir kaç oyun bulunmakta. Bunlardan ilki Hi-Rez Studios tarafından yaratılan SMITE. SMITE tüm moba karakteristiğini taşımakta fakat farkı 3 boyutlu biçimde 3. kişi kamerasından oynayabilmekte. Oldukça eğlenceli bir oyun, fikirde güzel açıkcası oldukça zaman geçirdim SMITE ile. Bir başka fark getiren oyun ise Battle.net'in Heroes of Storm'u. Standart MOBA mantığının dışına çıkıp, PVP odaklı bir oyun yarattı. Yani demem odur ki MOBA dünyayı sardı ve ihtiyaca yönelik MOBA'lar ortaya çıktı. Strateji isteyene strateji yoğunluklu, denge isteyene dengeli, PVP ağırlıklı isteyene PVP. Fakat gözden kaçan ve MOBA'ların en önemli noktası hepsi ama hepsi takım odaklı oyunlar olması, bu durum çok önemli çünkü oynayan kitle bunu gözden kaçırmakta. Buna nasıl oynanır oynanır kısmına geçip bu durumdan bahsetmek istiyorum.

Moba oyunların standart mantığından bahsetmem gerekirse. 2 takım bulunmakta, 2 takım base'i yani karargahı. Takım başına birer tane yokedilmesi gereken artifact (Lol'deki nexus gibi). Artifact'ı koruyan kuleler, base'i koruyan kuleler, 3(opsiyonel) lane yani koridor, koridoru koruyan kuleler, creep/minion yani experience ve gold edinmek için gereken zayıf ve sabit yaratıklar. Ve koridorlar dışında jungle/orman ortamı ve orman yaratıkları. Bu dizilim üzerinden oldukça çok strateji yaratılabiliyor. Genelde sabit mantık hüküm sürüyor, profesyonel oyuncuların yarattığı taktikler, nam'ı değer Meta olayı. Dizilimden sonra seçilen karakterlerin bir sinerji içinde olması gerekiyor. Çünkü bu bir "Takım Oyunu". Herşeyin dostça ve takım ruhu içerisinde ne kadar yabancı olursa olsun uyumlu olması gerekiyor.

Şimdi eleştiri kısmına gelmek istiyorum. Oyun türünün ana özelliklerinden bahsettim ve bu ortak özellikler tek bir yerde birleşiyor, takım oyunu. Benim kişisel görüşüm MOBA türü oyunları oynayacak insanların takım oyununu reddeden insanlar olmaması yönünde kesinlikle gördüğünüz üzere tek kişinin hakim olabileceği gibi değil. Özellikle LOL'de çoğalan genç kitle bunu hissettiriyor, genç kitleden kastım 10 yaş civarı çocuklar. Bunun sebebi oyunun oldukça popüler olması ve Türkiye'de yayılmış olmasıdır, bunun farkındayım. Kesinlikle oynamasınlar demiyorum öğrenmeye çalışmak güzel, kimse oynamadan öğrenemez. Yeni oyuncuları her zaman destekledim kesinlikle kötülemedim. Takım içi yardımlaşma ve bilgi paylaşımı çok önemli. Küçük çocuklar henüz bunu algılayamıyor takım arkadaşları umurlarında değil çünkü çoğunun algısı bunu kaldıramıyor. Bu algı olayı çok önemli küçük yaşları örnek veriyorum fakat yetişkin oyuncularda bunu yapıyor. Kesinlikle takım oyunu ve iletişimini reddetmemeli bir MOBA oyuncusu. Mekanikler öğrenilir, ustalaşılır. Taktikler yaratılır, öğrenilir ve ustalaşılır. Fakat bu sabit kafa değişmedikçe sadece kendi oyununu zehir etmez takım arkadaşlarının oyununu hatta karşı takımın oyununuda rezil edersin. MOBA diğer insanlara şans vererek, onlara güvenerek, takımını benimseyerek ve asla pes etmeyerek oynanır. Hoş bu durum tüm competitive oyunlarda geçerli.

1 Ekim 2015 Perşembe

Kickstarter Nedir?


Bir icadınız veya müthiş bir fikriniz var fakat bunu gerçekleştirecek paranız yokmu? O zaman size Kickstarter'ı sunmak istiyorum. Site oldukça güzel bir amaç için kurulmuş. Zekice bir tasarım ve işleyişe sahip. Bir buluşu gerçeğe dönüştürmek için oldukça paraya ihtiyaç oluyor ve devletin veya başka bir kişi veya kurumun fon sağlaması için oldukça şanslı olması gerekiyor fikir sahibinin. Ki bizim ülkemizi düşünürsek böyle bir şans faktöründen bile bahsedemeyiz. Fon falan yok yani kendi paran olacak.



Sitenin amacı tam olarak güzel fikirlere sahip insanları maddi açıdan desteklemek, sitenin binlerce hatta milyonlarca kullanıcısı hoşlarına giden ürünlere veya icatlara bağış yapıyor. Kimi bir dolar kimi bin dolar. Kimi zaman çok saçma şeyler bile destek bulabiliyor, yürüyen uçak projesine bile destek bulabilirsiniz. Veya çok sıradan şeyler, birçok müzisyen albüm yapmak için yardım topluyor. Bir çok ev hanımı tariflerini geliştirmek için ve bunu insanlara sunmak için para topluyor. Sizde herhangi fikrinizi hayata geçirebilirsiniz bu sayede. Bunun için ilk olarak yapmanız gereken gerçekten işe yarar veya insanların hoşuna gidebilecek bir fikre sahip olmak, ardından güzel bir tasarım ile görseller ile bunu destekleyip siteye koyuyor insanlara sunuyorsunuz. İnsanları çekmeniz için tasarımının güzel olması ve projenizden bahsederken açık ve anlaşılır olmanız şart. Bunun ardından ise ihtiyacınız olan miktarı belirliyor ve bir kaç küçük hediye sunuyorsunuz. Bu sistem oldukça tatlı. Projeye destek olanların verdiği miktara göre, mesela 1-10 dolar arası bağış yapanlara albümün limited edition kopyası, 1000 dolar bağış yapana albüm + kişiye özel yazılmış bir şarkı + teşekkür mektubu gibi. Destekleyen sadece ona özel olan bir şey hediye edilmiş olmasının keyfini sürerken, fikir sahibi hayallerini gerçekleştirmiş oluyor. Mükemmel bir konsept olduğunu düşünüyorum. Siteye ulaşıp fikirlerinizi sunmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. Meraklı kalın !

27 Eylül 2013 Cuma

Tek Korkmak İstemeyenler İçin Faceless Geliyor

Son zamanlarda Amnesia serisinin başlattığı yeni bir korku oyunu furyasının olduğunun farkındasınızdır sanırım. Ben şahsen çok Amnesia gibi oyunları uzun süreli oynayacak kadar cesur değilim ama bu tarz oyunları hep co-op ve yine korkutacak biçimde oynamak istemişimdir.


Faceless ile karşılaşmam beni gerçekten heyecanlandırdı. Hem arkadaşlarımla oynamak istediğim hem aslında pek oynamak istemediğim bir oyun gibi göründü gözüme. Böyle söylüyorum çünkü oyunun Co-Op ve Multiplayer modları bulunuyor ve anlatılanlara göre oldukça eğlenceli olacağa benziyor.

Oyun hakkındaki bilgilerden birazcık daha bahsersem:
Faceless oyunu oynaması tamamen ücretsiz (f2p), çok oyunculu bir hayatta kalma-korku oyunu. Oyunda amacımız ise çevremizde var olan gizemli oyuncak bebekleri toplamamız ve peşimizde gezinen 'varlık' tarafından öldürülmemeye çalışmamız oluyor. 

Oyuncuların bebekleri toplayabilmesi için koordine bir biçimde hareket etmeleri gerekiyor ki bu hayatta kalmaları için şanslarını daha arttırıyor. Oyunun içeriğinde silahlar bulunmuyor, tek silahımız iç güdülerimiz.


Bu kadar beraber gezecek isek ne anladık bu işten? Onu da düşünmüşler bir nebze aslında, oyunda çoklu oyunculuğu zorlaştıracak bazı özellikler eklenmiş:

-Eğer ölüyseniz kimseyle konuşamıyorsunuz. Zaten konuşsanız bile serbest kamera modu gibi bir mod yok, arkadaşlarınızın gözüyle görüyorsunuz. Bu da onlara bilgi vererek işlerini kolaylaştırmanızı önlüyor.

-Oyuncular oyuna başlarken birbirlerinden ayrı şekilde haritaya dağıtılarak başlıyor. Yani her gördüğünüze "Karşimmm!" diye koşmayın.

-Sesli iletişim sadece bölgesel olarak iş görüyor. Yani eğer başka bir oyuncu sizden uzaksa sesi de uzaklardan gelecek. Korkutucu değil mi? (Biri Skype dedi orada ben duydum!)

-Oyuncu sayısı bir ile dört arasında.

-Oyuncular kendi haritalarını tasarlayabilecekler ve oyun bunu destekleyecek.

Oyunun içinde farklı modlarda var, mesela bunları özetle açıklarsam:


Bebek Mod: Oyuncak bebekleri topladığımız oyun modu bu, yani oyunun resmi modu. Oyuncular bebekleri arayacaklar ve 'Varlık' onları ararken ölmemeye çalışacaklar.

Karşılıklı Mod: Bir-Dört kişilik oyuncu gurubu bebekleri ararken içlerinden birisi 'Varlık' olarak onlara zor anlar yaşatacak. Yeteneği ise sadece oyuncuların arkalarına ışınlanabilmekken oyuncular bebeklerin %75'ini topladıklarında hareket edebilme yeteneği kazanacak.

Kaçış Mod: Bu modda yapmamız gereken görevlerimiz yok bu mod içinde sadece kaçıyoruz canımızı kurtarabilmek için.

Özetlersek bayağı korkunç anlar yaşatırken çokta eğlenebileceğimiz bir oyun olacağa benziyor Faceless. Şu an yapım aşamasında olduğu için birazcık daha sabretmemiz gerekli ama o zamana kadar fragmanıyla yetinmelisiniz.


25 Eylül 2013 Çarşamba

S.H.I.E.L.D. Ajanları Sahada

Uzun zamandır beklenen Marvel's Agents of S.H.I.E.L.D. dizisi sonunda başladı.


Marvel denince hemen akıllara Örümcek Adam, Hulk, Wolverine, Demir Adam gibi süper kahramanlar geliyor değil mi? Bu sefer işler biraz farklı. Süper kahramanlar ortalıkta görünmediği zaman insanları tehlikelerden koruyan gizli bir kuruluş olan S.H.I.E.L.D.'ın etrafında dönüyor bu sefer olaylar.

Dizi, 'The Avengers' filminde bir süre sonrasında başlıyor. Kahramanlar istilayı durdurduktan sonra (ve dönerleri hüplettikten) ortadaki pislikler temizlenmiş ve S.H.I.E.L.D. kuruluşu süper güçleri olan kişileri ve bir çok olayı örtbas etme görevine başlamışlar.



İnsanlığın henüz hazır olmadığı gerçekleri muhafaza etmek ve tehditleri durdurmak onların görevi. Süper güçleri olmasa bile başlarında Rıza Baba gibi Ajan Coulson var. (The Avengers'da ölmemiş miydi?)



Dizi bana izlediğimde biraz Leverage dizisini anımsattı, tek farkı sanırım ilandan müşteri gelmeyecektir bu sefer. Ama her karakterin kendi becerileri ile olayı çözmeleri ve Ajan Coulson'ın Rıza Baba ile Nathan Ford arasında gidip gelmesi bayağı hoş göründü. Umarım dizinin iyi bir geleceği olur ve fantastik şeyler görmeye devam ederiz.

17 Eylül 2013 Salı

Rocksmith Inceleme





Uzun zamandır adını ve şanını duyduğum oynamak istediğim bir oyundu Rocksmith, sonunda oynayabilme fırsatı buldum ve yorumlarımı sizinle paylaşmak istiyorum. Oynanışı gösteren bir video çekmek isterdim ama oyun videosu çekebilme özelliğim ne yazık ki yok, belki daha sonra biraz yardım ile video ekleyebilirim buraya.



Diğer sitelerden farklı olarak sistem gereksinimlerini hemen bu link ile verip yorumlamaya başlamak istiyorum. Linkin sizi göndereceği forumda offical gereksinimler yazmaktadır.

Evet yorum safhasına geçelim. Oyunu oynayabilmek için gerçek kanlı canlı, etli butlu bir gitara ihtiyacımız var. Evet kendi gitarımızı bağlıyoruz. Kesinlikle bu olay devrim niteliğinde. Ve oyun paketinden ayrı alacağınız Real Tone Cable adında içinde kendi pre-amp ı bulunan bir kablo almanız gerekiyor yaklaşık 100 lira değerinde bu kablo.Ve tabi ki oyuna sahip olmanız gerekiyor. En kestirme yol bu kablo ama kablo olmadanda bilgisayara bağlama yöntemleri mevcut. Eğer direk jack bağlamak isterseniz bir adet Line in dönüştürücüye ihtiyacınız var jack için ve internette bulabileceğiniz bir dosya ile yamalamanız lazım oyunu. Bunu müzik dükkanlarda ve bazı bilgisayarcılarda bulabilirsiniz. Ve iyi bir ses kartına ihtiyacınız var, ben m-audio fasttrack 2 ile test ettim biraz uğraştırsada başarılı sonuç aldım. Eğer evde kayıt ile uğraşmıyorsanız muhtemelen standart onboard bir ses kartına sahipsinizdir. Ve iyi bir ses kartınız yoksa karşımıza Latency ( gecikme ) problemi çıkıyor. Bunu Asio adı verilen ses yazılımı ile minimuma çekebilirsiniz ki yinede tadınızı kaçıracaktır bu durum. Bildiğiniz üzere kaliteli ses kartlarının fiyatı biraz yüksek bu yüzden en kestirme çözüm kabloyu edinmeniz ki kablo ve oyunun beraber satıldığı daha ucuz ve hoş paketler mevcut. Ha eğer playstation veya xbox için alacaksanız oyunu kablo şart sayın okuyucular.

Yorum safhasına henüz geçemediğimin farkındayım. Şimdi geçiyorum. 2 açıdan yorumlayacağım. Oyun olarak eğlendirme ve eğitsel açıdan. Gerçek gitar bağlamaya izin vererek kişinin kendini eğitme olanağı sağlıyor oyun, daha önce çıkan Guitar Hero tarzı benzer oyunlardan farklı olarak.

Oyun olarak gerçekten tatmin edici, rock müzik sever herkesin tad alabileceği bir oyun. Gayet hoş şarkılarla beraber geliyor oyun ve oyunu alarak internet sitesinden ücretsiz yeni şarkıları indirebilme imkanına sahip oluyoruz. Böylece sıkılmadan bol bol şarkı çalabiliyoruz. Oyuna girdiğimizde gitarı tanıyor ve akord etmemizi istiyor, karşımıza gelen tuner sayesinde rahatlıkla hallediyoruz bu bölümü ve şarkıları çalmaya başlıyoruz. Ayrıca girişte gitarı ve penayı nasıl tutacağımız, tellere nasıl vuracağımız hakkında bilgi veriliyor eğitimimiz hemen başlıyor yani. Her bölümde 2 şarkı 1 sahne gösterisi ve bir teknik eğitimi bölümü var. Teknikler Hammer-on, Pull-off, Slide, tek nota çalma, akor basma gibi bölümler halinde gayet etkili oyun parçaları halinde sunulmuş. Şarkılarda öğrendiğimiz teknikleri kullanıyoruz. Yeni bir şarkıya başladığımızda ilk seviyeden başlıyor ve şarkı ilerledikçe hata yapmama oranımıza bağlı olarak çalımı zorlaşıyor şarkının, teknikleri daha ileri seviye kullanmaya başlıyoruz. İlerliyoruz para kazanıyoruz alışveriş yapıyoruz falan devamında. Böylece eline daha önce gitar almamış biri birkaç gün belki hafta oynadıktan sonra oyunu kapatıp eline aldığında bir iki numara yapabilecek bir hale gelmiş olacak.

Eğitsel olarak oyunun artılarından kısaca bahsetmek gerekirse;
- Gitar anatomisine aşina oluyoruz
- El koordinasyonumuz artıyor
- Başlıca teknikleri öğreniyoruz
- Melodi, riff kütüphanemiz genişliyor

Eksilerden bahsetmek gerekirse;
- Her ne kadar eğitici olsada hala oyun
- Gerçek ve bilinçli yapılan bir egzersiz kadar eğitici değil, kıyaslanınca tamamen vakit kaybı
- Gitarist olmak isteyen biri ben bu oyunla çalışırım yeter derse zamanlama problemleri ortaya çıkar ve düzeltmesi pek zordur. ( Oyun notayı biraz önce veya biraz sonra basmamıza izin veriyor. )
- Bütün eksiler bir tane eksi oldu sanırım ama çok görünsün yapcak birşey yok.

Birde benim çok fena kafamı karıştırıyo ben akan çubuklara renkli ışıklara alışık değilim çalarken. Son sözümü söylüyorum ve gidiyorum. Başlı başına eğitim malzemesi değil fakat, bir oyun olarak çok etkili bir yöntem. Oyun olarak düşünüyorum sadece diyorsanız süper eğlenceli fakat gitar çalıcam gitarist olucam ben diyorsanız 1 saat oynayın sonra gidin gitarınıza çalışın metronomunuzla notanızla tabınızla arkadaş.

12 Eylül 2013 Perşembe

Anime Severiz 3: Kigeki


Efsaneye göre Kara Orman'ın ötesindeki Şeytan Kalesi'nde yalnız bir kılıçustası yaşar ve hizmetlerini sadece kendisine kadim kitaplar getiren insanlara sunarmış. Günün birinde küçük bir kız yakın zamanda köylerine ulaşacak ordunun gazabından korunmak için elinde bulunan kıymetli bir kitabı Kara Ormanın ötesindeki kaleye götürmeye karar verir. Kara Ormana ulaşmak için koşarak yola koyulur.

Kigeki masal kitabı tadında kısa bir anime çalışması. Çok tatlı çizimlere ve anlatıma sahip. Kısa bir anime derken gerçekten kısa, sadece 10 dakika sürüyor fakat buna rağmen çok fazla şey anlatıyor. Denk gelmesi zor olan bu güzel animeyi izlemenizi tavsiye ederim, girişteki küçük yazıdan başka birşey söylersem yazı inceleme olmaktan çıkar o yüzden susuyorum. İyi seyirler.

11 Eylül 2013 Çarşamba

Anime Severiz 2: Gantz


Son izlediğim anime olduğu için yorumlarımı paylaşmak istedim. Bu anime bir değişik izlenmelimi izlenmemelimi bilmiyorum, güzel mi değil mi onuda anlamadım. Evet animemizin adı Gantz, ana karakterlerimizin ölümüyle başlıyor ölümlerini idrak edemeden kendilerini bir odada buluyorlar, ölen başka insanlarla beraber. Odada siyah bir top var, içindede kel bir amcamız var nam-ı değer Gantz. *Top* bunlara görevler verip hayatlarını tekrar kazanma şansı veriyor, seri onların hayatta kalma çabalarını anlatıyor.



Seri 18+ içerik barındırıyor. Cinsellik, vahşet ögeleri var ve dilide biraz rahatsız edici. Güzel yanı konu farklı ve işleniş ilgi çekici. Herkese hitap edecek bir anime değil fakat kesinlikle izlenmemesi gereken bir animede değil. Kafam karıştı anlayın, ben anlayamadım. Seyretmeye karar verirseniz şimdiden iyi seyirler. Ayrıca söylemeliyim ki anime gizemleri konusunda her türlü tartışmaya açığım, bu ne oldu bu ne olacak bu ne veya kim döver gibi. Spoiler olmaması için mail kullanınız.

10 Eylül 2013 Salı

Anime Severiz 1: Rurouni Kenshin

Evet bir anime sevdalısıyım, çok sayıda izledim ama yinede Rurouni Kenshin in yerine hiçbirini koyamadım. Çocukken televizyonda Samuray X adıyla izlerdim, sürekli sahneler aklıma gelirdi bir kaç ay önce tekrar izlemeye karar verdim. İyi ki vermişim.

Anime bir ana seri ( 95 Bölüm ) ve 3 OVA dan oluşuyor. Ana seri karakterlerimizin Kenshin ile yollarının kesişmeleri ve yaşadıkları komik ve aynı zamanda dramatik olayları konu alıyor. Ayrıca ana seride yüzünde X işareti olan kahramanımızın geçmişinden bazı parçalarda görebiliyoruz. Bütün özellikleriyle sevilebilecek ve bağlanılabilecek bir kahraman. Fakat kafalarda çok fazla soru işareti bırakıyor seri. OVA larımızdan Rurouni Kenshin : Ishinshishi no Requiem alternatif hikaye. Diğer ikisi ise çok fena gerçekten çok fena ana seriyi izlemişseniz hele. Rurouni Kenshin : Trust and Betrayal Kenshin in geçmişini anlatıyor oldukça kanlı ve acıklı bir film. Fakat asıl darbe Rurouni Kenshin : Reflectiondan geliyor. Bu OVA ana seriden sonrasını anlatıyor ve inanılmaz dramatik. Gerçekten ölümcül. Son OVA nın tek kötü yanı benim açımdan çizimler oldu alıştığımız çizimlerden çok farklı ve rahatsız edebiliyor bir Rurouni Kenshin fanını. Her neyse tam anlamıyla etkileri hissedebilmeniz için önce ana seriyi ardından geçmişi ve son olarak hikayenin sonrasını izlemeniz gerekiyor.

Unutmadan birde animenin Live Action filmi çıktı. Aktarımlar hiç fena değil, hikayeye bağlı kalınmış ve replikleri bozmaktan kaçınmışlar. Karakter betimlemeleri bazen rahatsız ediyor ama Kenshin seçimleri iyi.




Ve hoşuma giden son noktası ise animenin kullanılan kılıç teknikleri birebir gerçek tekniklerden alıntı, doğru kullanılması için uğraşmışlar. Kenjutsu ilginiz varsa dikkatli izleyin derim bir çok şey çıkarabilirsiniz kendiniz için. İzlemediyseniz umarım öldürmemeyi kendine ilke edinmiş onurlu kahramanımız Kenshin in hikayesini beğenirsiniz.


Playstation ile Bir Gününüz

Çoğunuzun bildiği üzere Sony'nin yeni oyun konsolu Playstation 4 sene sonu ile 2014 başları arasında tüm dünya üzerinde satışa sunulacak.

İşte Sony son zamanlarda bir yandan Xbox ile hırslı bir şekilde yarışırken (aslında savaşırken desek daha doğru olur) konsolu tanıtan videolar, yazılar yayınlamaktan kaçınmıyor.


Arayüzü, paylaşım seçenekleri, sosyal ortamlarla uyumlu kullanım, oyunları sorunsuzca paylaşabilme özelliği ve daha bir çoğu ile ön planda tutulan Playstation 4'ün son videosunda bu özellikleri göstermeyi seçmiş Sony.

Video her ne kadar japonca olsa da konsolun bize sunduğu imkanları rahatca farkedebiliyoruz. Bunlardan bazıları:
-Oyunlarımızı videoya kaydedip sosyal paylaşım sitelerinde paylaşabiliyoruz.
-Oyun oynarken arkadaşlarımızla temas halinde olmanın keyfini sürebiliyoruz ve bu işlemi oyunumuzu bozmadan yapabiliyoruz
-Playstation VITA, Sony Tablet, Akıllı Telefonlar aracılığı ile PS4'ümüze bağlanabiliyoruz oyunlarımızı uzaktan komutlarla indirebiliyoruz ve daha bir çok kolaylık bununla beraber geliyor (Özellikle VITA remote control).



Yeni Playstation bomba gibi geliyor diyebilirim ama aslını konsol çıktığında hep birlikte göreceğiz.

6 Eylül 2013 Cuma

RoboCop Yeniden Beyaz Perdeye Geliyor



Sinema tarihinin kült filmlerinden yalnızca birisi RoboCop filmleri. Çocukken defalarca izlerdim ve izledikçe doyamazdım daha çok izlemek isterdim. Hatta yürüme hareketlerini (o garip belden dönmeler dahil) taklit etmişliğim vardır.

Bu kadar eskiye dayandım ama burada asıl konu RoboCop serisi 2014'de yeniden uyarlanarak beyaz perdeye geri dönüyor. İsterseniz fragmanına bir göz atalım:



Oyuncu kadrosuna bakacak olursak bayağı zengin görünüyor Samuel L. Jackson, Gary Oldman, Michael Keaton gibi aktörler yer alıyor. Eski versiyonda bulunan sahnelerin olup olmayacağını çok merak ediyorum şahsen ama Alex Murphy karakterinin insan duyguları ile makineleşme arasındaki mücadelesinin filmde olduğunu açıkca görebiliyoruz.

Fragmandan görüldüğü kadarı ile güzel bir remake olacağa ancak 1987 yapımı orjinal RoboCop filmini izlemiş olanları ne kadar tatmin edebilir bunu filmi izledikten sonra göreceğiz.