Meraklı Rakun

Merhaba!

Meraklı Rakun yayın hayatına başladı. Merak ettiğimiz şeyleri sizlerle paylaşmaya başlıyoruz, paylaştıkça büyümeyi umuyoruz.

Evdeki Spor Salonu

Sağlıklı yaşamak için spor salonlarına gitmenize gerek yok!

Türkiyede Magic the Gathering

İnceleme ve Sorunlar bu başlıkta.

Kickstarter

Projeniz için desteğemi ihtiyacınız var?

Sağlıklı Ses için Vokal İpuçları

Sesinize olan sevginizi nasıl gösterebilirsiniz?

18 Kasım 2019 Pazartesi

Forex Nedir? - Bölüm 1: Açılış

Bu yazımız biraz basit olacak, ön bilgilendirme tadında ve ülkemizde Forex'in durumunun üzerinden geçen bir yazı. Fakat yazı serisi olmasının sebebi zamanla konuların ayrıntılarına girecek oluşumuz. Size zamanla ve özenle yazılmış detaylı bir rehber sunmak istiyorum.

Peki Forex Nedir?

Döviz çiftlerinin takası temelli yatırım aracıdır. Tamamen döviz odaklıdır ve para birimlerinin birbiri karşısındaki değeri ile alakalıdır. Bahsedilmesi gereken en önemli nokta forex dünyasının büyüklüğü. Çok fazla katılımcısı var forexin ve diğer yatırım araçları (vadeliler, hisse senetleri, repo, bono vs) gibi forex yanında inanılmaz minik kalır. 5 trilyon dolar üzerinde bir büyüklüğe sahiptir forex marketi ve diğer yatırım araçların kat kat kat kat ötesinde bir büyüklüğe sahiptir.

Döviz Çiftleri?

Döviz çiftleri kullanılır evet, döviz çiftleri EUR/USD gibi gösterilir. Bir alım işlemi yapıldığında bir diğerini satmış olursunuz ve bunun üzerinde sistem işler. EUR/USD çiftinde satın alım yaparsanız dolar ile euro satın almış olursunuz, satış işlemi yaparsanız dolarınızı euroya çevirmiş olursunuz gibi basit bir mantık ile hareket edersiniz. Daha derine daha sonra ineceğiz!

Ayrıca en fazla kullanılan yani geniş likiditeye sahip döviz çiftlerine Major Currency Pair (Ana Döviz Çiftleri) diyoruz. Bunlar; EUR/USD, USD/JPY, GBP/USD, USD/CHF, USD/CAD, AUD/USD, NZD/USD.

Likiditelerini karşılaştırdığımızda Dolar açık ara fark ile birinci oluyor, eğer sıralamam gerekirse para birimlerinin pazara katkısından;
1-USD (84,9%)
2-EUR (39,1%)
3-JPY (19,0%)
4-GBP (12,9%)
5-AUD (7,6%)
6-CHF (6,4%)
7-CAD (5,3%)
8-Diğerleri (25,0%)
Burada değerlerin 100% ü aşıp 200% görünmesinin sebebi işlem yaparken çiftler halinde kullanmamızdır.

Nasıl Forex'e Gireriz?

Evet bunun için en yakın yerel veya farklı ülke bankasına gidip forex hesabı açmak için belgeleri doldurmanız yeterli. Fakat..

Bana sorarsanız detaylı bir araştırma yaparak başlamalısınız. Sadece bankalar değil birçok şirket veya kuruluş size forex oynamanızı sağlıyor. İnternette değişik websiteleri, telefon appleri falan bulabilirsiniz. Tabi bunların hepsi dürüst değil veya avantajları kadar dezavantajları var. Bu adamlara broker diyoruz.

Interbank dediğimiz ana bankalar, küçük bankalar vs vs. bu hizmeti sunmakta. Ayrıntılı daha sonra bahsedeceğim ama acele edecekseniz bir kaç kriterden bahsedeyim. Öncelikle kaldıraç oranı çok önemli, kaldıraç yatırımınız ile oynayacağınız parayı belirler. Mesela 1000 dolarınız var ve kaldıraç oranınız 1/100, bu sayede 1000 dolarlık bakiyeniz ile 100.000'lık döviz çifti kontrol edebilirsiniz. Unutmayın ne kadar yüksek kaldıraç o kadar yüksek risk/kazanç. Diğer dikkat edilmesi gereken nokta ise işlem ücretleri, iyi bankalar gerçek forex yapan kuruluşlar işlem ücretine gerek duymaz. Alım satım yaparken arada bir miktar fark olur (alış fiyatı fazla, satış fiyatı az), buna spread(dağılım) diyoruz, aradaki farkın cinside forex dilin Pip'dir. Bu oran brokerların sistemden para kazanmasını sağlar. Son dikkat edilmesi gereken ise brokerın güvenilirliğidir, nasıl fikir sahibi oluruz nerelerden araştırma yaparız vs vs çok derin konular o yüzden diğer yazılarda aşırı ayrıntılı biçimde bahsedeceğim.

Türkiye'de Forex?

Burası zurnanın zırt dediği yer. Ülkede forexi 2017de çıkan kanun ile yokettiler.

Sermaye Piyasası Kurulu, kaldıraçlı işlemlerde 1’e 100 olarak uygulanan kaldıraç oranını 1’e 10 olarak değiştirirken, 50 bin TL alt limit getirdi. "

Kaldıraç oranı inanılmaz düşük aynı zamanda alt limit gözlerimizi yakıyor. Devletin bunu yapmasının sebebi küçük yatırımcının kaybetmesini engellemek, onları korumak olmuş. Fakat akıl fikir sahibi olmadıktan sonra küçük büyük farketmez yine kaybeder. Gerçekten sistemin bu hale gelişinin sebebini anlamıyorum. Normal şartlarda brokerın çalışma tarzına göre düşük alt limitler veya yine yüksek alt limitler, düzenlenebilir veya sabit değişken kaldıraç oranları olabilir. Fakat bu kanun ile hiçbir broker kafasına göre veya sistemine göre iş yapamıyor. Limit belli, çeşitlilik hiçbirşey yok. Durum böyle olunca küçük yatırımcı sisteme giremiyor, büyük yatırımcınında pek bulaştığını sanmıyorum 1/10 kaldıraç ile.

Bu sebeple yurtdışından bir broker bulmak en mantıklısı bu noktada. Çeşit çeşit sistem sunan brokerlar var, tamamen sistem tipini istediğinize göre seçebilirsiniz. Bu şekilde bulabileceğiniz brokerlarda alt limiti 10 dolar 1/1000 kaldıraç vs bulabilirsiniz. Fakat benim tavsiyem 10-20 dolarla girmek aşırı mantıksız, tek işlem ile tüm paranızı kaybedebilirsiniz. En aşağı 500 dolar derim ki tavsiye bankalara, ilk deneyiminizin için dikkat etmeniz gerekenlere, kaldıraçlara falan filan herşeye sonraki yazılarda değineceğim. Ha birde eğer ben girecem derseniz yazıları okumadan DEMO HESABIYLA BAŞLAYIN!!!!!! Sistemi öğrenmenin en önemli bölümü teorik bilginin yanında pratiktir, her konuda olduğu gibi.

Görüşmek üzere, Meraklı Kalın!

25 Ekim 2019 Cuma

Yüksek veya İnce Nota Nasıl Söylenir - Bölüm 1: Olayın Mantığı Nedir?


Merhabalar! Bu kısa giriş yazısında olayın mantığını anlatmaya çalışacağım. Ayrıntıları ve egzersizleri daha sonraki yazılarda bulabilirsiniz veya sorularınız için bana mail atabilirsiniz.

Öncelikle bilmeliyiz ki şarkı söylemek hem fiziksel hem mental bir süreç. Yani vokal tekniklerimizi geliştirirken bu iki yollu disiplinler ve egzersizler sonucunda gerçekleşir. Fiziksel ve mental egzersizler.


  • Fiziksel Egzersizler: Bunların çok fazla variyasyonu var, tekil notalar veya diziler üzerinden yapılan ısınma(warm-up), aralık genişletme (extend range), esneklik (stretch) gibi gibi egzersizler. Isınırken ve daha sonrasında odaklanmamız gereken organlarımız yani sese etki eden pozisyonları üstün körü biçimde şöyle listeleyebiliriz; Dil, Damak, Dudak, Çene, Genel Yüz Mimikleri ve Vokalleriniz yani ses tellerinizin pozisyonu.
  • Mental Egzersizler: Bunlar ise şarkı söylerken, egzersiz yaparken nasıl düşüneceğiniz. Sizi kısıtlayan düşünce tipleri gibi noktalar. Ki saçma görünsede şarkı söyleme kapasitenizi doğrudan etkileyen noktalar ve en önemlileri diyebilirim.

Şimdi nasıl yükselebileceğimize geçelim. Yoğun bir fiziksel egzersiz rutinine* ihtiyacınız var. Rutin kelimesine dikkat çekerim, spor yapıp kaslarınızı geliştirirken nasıl bıraktığınızda hamlıyor ve gücünüzü kaybediyorsanız buradada aynı şeyleri yaşamanız kaçınılmaz ki vokaller-ses telleride iki tane yanyana bağlı ve ortası boş kastan ibaret. Sesimizi bu aralığı küçültüp büyüterek, gerginliği ile oynayarak çıkarıp manipule ediyoruz. Yani güzelce ısının ve günlük egzersizinizi yapın. Sonra ki yazılarda ısınma ve diğer tip egzersiz örneklerini paylaşmayı düşünüyorum. Yine taleplerinizi lütfen mail yolu ile bana iletin.

Eveet gelelim zurnanın zırt dediği yere. Asıl bahsetmek istediğim işin mental kısımı! 
En çok ihtiyacınız olan mental egzersizimizin adı MOTİVASYON! Çoğu insan etrafına bakıp 'iyi şarkı söyleyenlere' bunlar doğuştan yetenekli ve bunlara erişmem imkansız mentalitesine sahip. Bu berbat ve yanlış bir düşünce. O gördüğünüz şarkıcılar inanılmaz bir disiplin ve motivasyonun sonucu. Her insanın kaldırayamacağı bir çalışma düzeni ve istek onları mükemmel yapıyor. İmkansız olmadığını ve ne kadar istediğinizi düşünerek kendinizi motive edin.
Ardından motive ve çılgın bir durumdasınız. İnsanların size söylediklerini tamamen inanmadan önce egzersiz veya düşünce bazlı farketmez. Güzelce bir araştırmanızı yapın, bilgili bir çok insana danışıp topladığınız bilgileri analiz edin ve kendinizce sentezleyin. Yani ikinci tekniğimizin adı ELALEME O KADAR GÜVENME!
Şimdi en önemlisine ve yazımızın başlığına geldik. Beyninizi doğru programlamanız lazım. Özellikle sınırları zorlarken inanılmaz yüksek notaları söylerken. Aynı şekilde çok pes notaları söylerken veya zor pasajlarda. Kendinize söylediğiniz şeylere, kullandığınız terimlere vs. dikkat edin. Yüksek notaya vurmak gibi, yüksek notaya vurulmaz yüksek nota söylenir. Eğer bu tarz yoğun kullanılan bir terimi kullanırsanız şu hatayı yapmış olursunuz; beyniniz siz yükselmeye çalıştığınızda "vurmak = güç uygulamak" yönünde eğilimli tepkiler vermenizi sağlar. İstemeden ihtiyacınızdan fazla bağırırsınız ve bu ses tellerine gereksiz bir gerginlik katar ve yük bindirir. Buda kalitenizi düşürür.  Bunun gibi yanlış kullanılan terim ve sözleri analiz edin ve bunu uygulayın. Tekniğimizin adı BEYNİNİ PROGRAMLA!
Son tekniğimiz ise dinleme prensipleri ile ilgili. Şarkı dinlerken, şarkı söylerken notaları sadece duymayın onları dinleyin. Bu herkesin yaptığı bir hata ve burada dinlemekten kastım hissiyatla alakalı. Hislerinizi ve dikkatiniz ile birleştirin dinlerken. Demek istediğimi az çok anlamışsınızdır, özenli davranarak tam odaklı dinlemelerinize vakit ayırın ve şarkı söylerken kafanızın içini dinleyin. Unutmayın iyi şarkıcılar söylediğini dinler fakat en iyileri söylemeden önce dinler. Bu tekniğin adı ise ÖNCE DİNLE!

Yüksek notalar tabi ki güç ister aynı şekilde herhangi bir nota kullandığınız tekniğe göre güç isteyebilir. Bunu deneyerek görün, farklı stiller farklı pozisyonlar ve farklı düşünce biçimleri şarkı söylemenizi etkileyecek. Fakat güçten önce doğru pozisyon, doğru sesli harfler ve doğru yüz mimikleri ince notalara giden asıl anahtar!